22 Ekim 2014 Çarşamba

Minik Bir Kadın


Bugünüde yarım bıraktım. Sevdiklerimi, sevenlerimi, yaptıklarımı, her şeyi yarım bıraktım. Geçmişimdede çok yolu yarılayıp yarım bıraktıklarım oldu. Eminim geleceğimde bu şekilde devam edecek. Hep avucumda bir şeyler eksik. Bazen geriye bakıyorum, terk ettiklerim, terk edildiklerim pişmanlılarıma nazaran sevinçlerim, hepsi eksik bırakılmış. Sebebi belki kader belki çaresizlik, bilmiyorum. Bir yerlerde sürekli kaybetmişim. Hep zorlamışım yıpranmışım. Hep yolda kalmışım. Bütün mümkünleri elimden kaçırmışım. Ben hep yarımmışım. Öldüm sanıp sürekli baştan başlamışım. Hatalarımdan hiç ders almamışım. Her sefer bir ilkmiş gibi yanmışım. Defalarca yarım kalmak zorunda bırakılmışım. Korkaklara aşık olmuşum. Küçücük yüreğimle debelenip durmuşum. Yarım kalıp yok olmuşum. Üstümdeki yorgunluktan arınıp ayağa kalkmışım. Yeniden varolmuşum. Hep aynı kısır döngü içindeymişim. Sonunda farketmişim.Ben her zaman ne kadar uğraşıp hırpalansamda bir şekilde yarım kalacakmışım. Çünkü ben hep olmayan şeyleri oldurmaya çalışıp olmayışlarında yarım kalan avuçları buz gibi minik bir kadınmışım. Yalnızmışım çaresizmişim. Kimsem yokmuş. Bir başınaymışım. Hep kendini üzüp üzüp 'annem haklıymış' diyenmişim. Ben çok umut besleyen, hayal dünyasında yaşayan pembeli minik bir kadınmışım. Sürekli kendisiyle çelişen, didişen kırmızıyla pembeyi aynı tonda seven tatlı, güçlü, minik bir kadınmışım. Çokda safmışım. Hep affedici, merhametli, çocuk yürekli, her şeye olumlu yaklaşan, merhametli, iyilik budalası, kedi gibi masum, minik bir kadınmışım. Yinede elimden tutan olmamış. Ellerim hep soğuk kalmış. Şuncacık boyumla ne işlere kalkışıp çamurlara batmışım. Aslında cesaretim yok derken ne cesur bir kadınmışım. Canım yandığında içimden ağlamışım, içimde fırtınalar koparmışım. Kendi bildiğimden daha fazla yarımmışım. Yarım yamalak eğri büğrü yalnız çaresiz minik bir kadınmışım. Ben bu saatten sonra ne yaparsam yapayım dağılan parçalarımı toparlayamazmışım. Minik avuçları, minik yüreği olan yarım bir kadınmışım. 

9 Ekim 2014 Perşembe

Ölmek Güzel mi Bilmiyorum


'Ölmek güzel mi bilmiyorum. Sadece çok istediğim bir şey. Şu an yaşadığım saçmalıklardan daha acısızdır elbet' dedim. Gülümsedi ve beni kollarının arasına alıp uyuttu. Uyuyamazdım öyle her yerde. Yerimi yadırgardım. Ama o gece uyudum. O kollar o gülümseme bana güven verdi. Her şey yolunda korkma seni hiç bırakmayacağım der gibi sarılmıştı bana. Sonraki aylarda ona daha çok güvenmemi sağladı. Hep yanımda oldu, yaralarımı sardı. Beni çok sevdi. Artık ölmek değil yaşamak istiyordum. Onun olmadığı bir an bile düşünemiyordum. 
Sonra bitiveriyor bazı şeyler ister istemez. Hem aşk bitiyor hemde duygular. Güvensiz paranoyak birine dönüşüyorsun bir kere. Bir daha sevemeyeceğine inanıyorsun. İlişkilerin uzatmaları değilde bitişinden sonraki zaman daha çok yıpratıyor. Anılar hayaller sevdalar bir türlü yakanı bırakmıyor. Seviyorsunda üstelik. Ve terk edilmişsin. Çokda yorgun düşmüşsün. Ne yapacağını bilmiyorum. Elinden bir şey gelmiyor. Unutacağım derken içindeki sevdayı değilde kendini yıpratıyorsun çoğu zaman. Bitti demekle bitmek tükenmek bilmiyor sevdalar. İçinden sökercesine, öldürürcesine ve hiç sevmemişcesine hırpalıyorsun şu kalbini. Sırf unuttum diyebilmek için yapmadığını bırakmıyorsun kendine. Sahi, unuttum demek gerçekten unutmak mı? Unuttum diyen gerçekten unutmuş oluyor mu ki? Unutmak yalan değil miydi? Bence aşk biterdi ama unutulmazdı. Kalbinin bir köşesinde yaşananlar hep sızlardı. Aşk kanamaya meyilli bir yaraydı. Çoğu zaman aşk pişmanlıkla terk edilişin ardından depreşirdi. 
Sana şimdi ''Ben sensiz hiç bir şey göremiyorum. Ayrılığıda vazgeçişinide göremiyorum. Hayatıma kattıkça katanım nerede? Bazı şeyler ister istemez bitmesin, yeniden başlasın istiyorum. Anlıyorsun ama anlamamış gibi davranıyorsun. Her seferinde canı yanan ben oluyorum. Beni sevmeyi neden beceremiyorsun? Halbuki ben sensiz sevdalı olmak değil seninle sevdalı olmak istiyorum. Kalbimin bir köşesinde sızlama gel beraber yokluğu sızlatalım istiyorum.'' demek istiyordum. Hemde çok fazla. Ama aşığım aptal değil. Gelmeyeceğini biliyorum boşu boşuna gururumu önüne sermek istemiyorum. Aşk hakkaten pişmanlığın ardından depreşirmiş. Pişmanlığımı kendi kendime yaratıyorum. Bu yüzden bana dönmeni istemiyorum. Evet ölmek güzel mi bilmiyorum, sadece şu an çok istediğim bir şey. Çünkü yaşadığım saçmalıklar kadar acı değildir. Ama bu bir kısır döngü. Canım yandı yaramı sardın. Senden önceki acımı unuttum. Şimdi yine canım yanıyor. Öyle alıştım ki. Artık yaramı saracak ve sonrasında o yarayı kendi elleriyle açacak aşağılık ve aciz birini hayatımda istemiyorum.

7 Ekim 2014 Salı

Gelişin Sevdirişin Sevişim Gidişin


Beni sevmesini isterdim. Sevemedi bu bence çok komik. Benim gibi birini sevemedi. Daha ne olmalıydı ki ? Komik olan diğer şeyse ben onu hala düşünürken o beni hiç düşünmüyor. Birden hayatıma girdi, içini açtı bana, birbirimize her dakika daha fazla bağlandık ve bir anda gitti. Severmiş gibi yaptı egosunu tatmin ettirdi ve gitti. Bense koca bir aptal olduğumla kaldım. Canı ne zaman ne isterse onu verdim. Kocaman kocaman sevgiler ilgiler aşklar verdim. O ise yalancı sevgisiyle kendine bağlayıp gitti. Ağırıma gidiyor o hayalleri kurup ortada bırakılmak, Şu megolaman hayatımda ilk defa kendimden çok bir şeye değer vermiştim o ise beni terk edip gitti. Allahın belası hayatımda ilk defa bir şeyi sonsuz sevebileceğime inanmıştım. Şimdi olmayışında yüreğime saplanan saplantılarla nasıl başa çıkabilirim bilmiyorum. Unutuyorum işte, çok komik değil mi gururlu egoist kimseyi önemsemeyen kız şimdi kendisini umursamayan bir adamı unutamıyor. Peki ya adam kadını neden sevmeyi beceremiyor ? Çok komik, egonu talan edene aşık oluyorsun şu hayatta. Ben sana, sen ona buna.  Ömrümü verebilirim sana yanı başında. Sen benden sıyrılmayı tercih ettin. İkimizede yaramayacak bir sonu seçtin. Sen sadece gitmedin aynı zamanda sesini, gülüşümü, hayallerimi, mutluluğumu, yaşama sebebimi, sol yanımdan alıp gittin. Sanırım nazar ettim ben bizi yada o gülüşlerini benimle mutlu olmanı her şeyi çok yanlış anladım. Sen sanırım beni sevmediğin halde sevmiş gibi anlattın. Dedim ya egonu tatmin ettirip çektin gittin. Ne arkadaş gibiydik ne sevgili Sonunda bunu fark ettin, saçma geldi sana ikilemde kalmak sende ömrünü seni seven birisiyle geçirmek yerine çekip gitmeyi tercih ettin. Sen gittin senin yüzünden bende benden gittim. Kalbimi aklımı aldın gittin sen benden geçtin bende senden geçerek gittim senide kalbimi de yitirdim. Ben şimdi ölüyüm ben şimdi çok sensizim. Çok mutsuzum hayatımın en sensiz dönemindeyim. Canım acıyor hayır yani benimde duygularım var bil diye söylüyorum.Gerçi sen seni ne kadar çok sevdiğimi bilerek gittin canımın acıyacağını göze aldın. Zaten umurunda olsa böyle olmazdı. Sen beni tamamen iterek gittin. Ben seni unutamadığım her gün bittim. Ben seni çok sevdim, sen bunu kullanarak yaralarını sarmaya çalıştın. Olan bana oldu, sen gittin. Daha çok anlatacaklarım vardı. Daha güzel olacağımız çok şey vardı. Daha kendime bile anlatamadığım çok şey vardı. Yarım kaldı hepsi bende kaldı. Aynı şeyleri sayıklamaktan vazgeçemiyorum bir türlü, aynı şeyler dönüp dolaşıp başa sarıyor. Hayatım senden ibaret. Gelişin sevdirişin sevişim gidişin.