16 Aralık 2016 Cuma

Kendini Arayanlara;


Karanlık bir sokakta yürümeye başlarsın.Arabalardan insan seslerinden eser yoktur. Sana sadece sokak lambası ve rüzgarın sesi eşlik eder. 

Ortada bir sebep yokken buraya ait olup olmadığın sorgulamaya başlarsın. Cevabı aradıkca derine inersin. Derine indikce ayakların yavaşlar. Sanki varacağın bir yer yokmuş gibi hissedersin.Önce nefesin daralır, sonra ruhun ayaklarından fazla yoruluncaya kadar yürürsün.

Yolun sonu yok. Dönüp dolaşıp varacağın yol yine aynı yer. 

Kendini oraya ait hissedemezsin. Kendini hiç bir yere ait hissedemezsin. Kendinden yorulursun. Kendine kim olduğunu sorarsın. Peygamber değilsen bu soruya öyle kolayca cevap veremezsin. 
Hiç kimse 'kimim ben?' sorusuna uzun uzadıya düşünmeden cevap veremez. 

Cevap adın ve soyadından fazlası. Cevap geçmişi kabullenip, geçmişten ders çıkarışında saklı. Cevap geleceğe yön verişinde saklı.

Biz küçük insanlarız, kim olduğumuza karar vermekten korkarız. Çünki biliriz hayal, hayal olmaktan çıkıp hedef haline geldiğinde varmak istediğimiz hedef büyür. Hedef ne kadar büyükse uğruna ödenecek bedelde o kadar büyüktür. 

Bu yüzden yerimizde sayarız. Sadece zamanı harcar, yollarda kendimizi ararız. 

Hayata olduğun yerden bakıp olumsuzluğa kapılma, hayata olmak istediğin yerden bak.



Kendimizi yollarda değil kendi potansiyelimizde bulacağız.