26 Mayıs 2017 Cuma

Kendini Unutturmayan Anılar


'Hep yanında olacağım' diyerek söz vermiştin. Bende, git desen bile gitmeyeceğimi söylemiştim. Günler sonra gitmen gerektiğini söyledin. Sensiz olabilecek kadar güçlü olduğumu söyledin. Kendine iyi bak dedin. İçim kan ağlayarak tebessüm ettim, hoşça kal dedim. 

Gittin.

Sen hoşça kaldın mı bilmiyorum ama ben kendime iyi bakamadım. Yokluğunun verdiği acıyla çokça saçmaladım. Başıma ne geldiyse umut ile nefret arasındaki çizgide kalmaktan geldi. Yokmuşsun gibi davranırken yok oldum. Sanki hayatıma hiç girmemişsin gibi yaşamaya çalışırken kendimden oldum. 

Eğer sana inanmasaydım suçlu olmayacaktın.

Katili miyim kalbimin?

21 Mayıs 2017 Pazar

Kendimizle Konuşmanın Yararları


Eğer insanlara tüm hayatlarını etkileyecek bir tavsiye verecek olsaydım, onlara 'kendinizle konuşun' derdim. 

İçimizden sürekli konuşuruz. Her seferinde laf lafı açar, konudan konuya atlarız. Hele bizim için çok önemli bir konuda yoğunlaşmışsak işler daha karmaşık bir hal alır. Geçmişe gideriz, bugüne bakarız, keşke böyle değilde şöyle olsaydı ile başlayan hayaller kurarız, acaba deriz,belki deriz. Mantığımızla kalbimiz aynı anda konuşup kafamızı karıştırır. Kendimizi düşünce kaosunun içinde buluruz ve hangisini mantığımız, hangisini kalbimiz söylüyor ayırt edemeyiz.

Peki içimizden konuşup düşünce karmaşası yaratmak yerine sesli düşünürsek ne olur? 
Öncelikle kendimizi en iyi kendimiz tanırız. Bu yüzden ağzımızdan çıkacak olan her şeyi en iyi kendimiz analiz edebiliriz. Düşüncelerimizi sesli bir şekilde dile getirdiğimizde neyin kalbimizden, neyin aklımızdan geçtiğini ayırt edebiliriz. Sesli düşündüğümüzde beynimiz bir konuya odaklanır, yani o an ağzımızdan çıkan ne ise ona. Çünkü sesli düşündüğümüzden, içimizden konuştuğumuz gibi laf lafı açamaz. Böylece içimizde ki kaos biter. 


Sesli düşünmek için sebepler;
  • Kimse seni senin kadar iyi anlayamaz.
  • Konuya daha sağlıklı odaklanırız. Böylelikle kendimize konuya yönelik analiz edici sorular sorarız. 'Bunu gerçekten istiyor muyum? Şu an tam olarak ne hissediyorum? Onu gerçekten seviyor muyum?' vb gibi soruları kendimize sorarak cevaba yönelik kararlar verebiliriz. 
  • Kararlı bir ses tonu her zaman işe yarar. Örnek verecek olursak kendinize sorduğunuz sorulardan sonra kararlı bir ses tonuyla 'Hayır sen onu sevmiyorsun, sadece çok yakışıklı/güzel olduğu için onu istiyorsun' dediğinizde iç sesinizde bunu benimseyecektir. 
  • Hangi düşüncenin daha uygun olduğunu anlayabilirsin. Ses tonu ve mimikler yalan söylemez.

12 Mayıs 2017 Cuma

Artık Öğren


Gidiyorum diyemezsin, ölüyorum ve seviyorum da. Sen içi boşluktan ibaretsin. Kalacak bir yüreğinin olmadığı gibi sevecek bir yüreğinde yok. Gitmek için vedalarında yok. Sevmediğin yerden gitmeye bile üşenen bir dengesizsin.

Aşk zıtlıklarla doludur ve sana zararı olmayan şeyin mutlaka karşı tarafa verdiği bir zarar vardır. Gitmekle kalmak arasında bile bana zarar veriyorsun. Senin, sevemediğin halde kaldığın yerde bile savaşları ben veriyorum.

Ve artık öğren, zamana bırakanlar ahmaktır. Beyin insanlara doğruyu bulabilmek, analiz etmek, aynı hataları bir daha yapmamak için verilmiştir.


Beni anlamanı beklemiyorum. Delirttiğin birini anlayamazsın. Anlayabilsen zaten delirtmezdin. Ben kaybetmeyi iyi biliyorum. Senin ise iyi bildiğin iki şey var; kaybettirmek ve delirtmek.

Senin gitmekle sevmek arasında çektirdiğin işkencenin içinde, umutla intihar arasındayım. Hiç kazanamadan sürekli kaybediyorum. Sürekli duygularıma yeniliyorum. Zaten kaybetmekten hiç bir zaman korkmadım. Keşke sende korkmayıp bir şeyler yapsaydın. 

Yenilsem de, kaybetsem de yaşadığım her tecrübeye değdi.

Bir tek sorun vardı. O da, seni kaybedip defalarca kazanmaya çalışmaktan hiç bir zaman yorulmayıp ders alamamamdı.

6 Mayıs 2017 Cumartesi

Kabullendim de Vazgeçemedim


Üç yıl önce canım deyişin hala kulaklarımda. Kim yapabilir bunu. Kim yıllardır duymadığı bir sesi her gün duyabilir. Kim kalabalıklarda birbirine çarpa çarpa yürürken boşluklardan düşebilir. Benden başka kim seni görmekten korkarken bunu deli gibi isteyebilir?

Kim canına susamışlıkla aşka susamışlık arasında ömür tüketmeye razı gelir? Söyle, eğer beni bırakmışsan ben neye tutunuyorum? Bittiyse madem, ben her iç çekişimde ciğerlerimi nasıl seninle doldurabiliyorum?

Seninle hiç savaşmadık biz. Aramızda hiç entrikalar dönmedi. Masumca girdin kalbime. Sevmediğini öğrendiğimde hiç hesap soramadım. Kıyamadım. Konduramadım. Gelirsin dedim. Bu kadar derin giden bir şeyin böyle aniden, sessizce biteceğine inanamadım. Bilemedim.

Bana el olduğun gün yaşanmışlıklar ziyan oldu. Bunu kabullendim. Ama beklemekten hiç vazgeçmedim. 

Bir gün üşümüş gibi hissedersen gel,

İçimde bıraktığın yangınla seni ısıtırım.

5 Mayıs 2017 Cuma

Şimdi Mutsuzsan Eğer


Şimdi mutsuzsan eğer, sebebi, sana olan aşkımın vermiş olduğu ağırlıktandır.
Şimdi mutsuzdan eğer, seni mezara kadar sevecek olan birini terk edip gitmiş olmandandır.
Bitmişsek eğer sebebi, yalanlarındandır.

Senin benim kadar yanmışlığın yok. Benim kadar sensizliğin yok. Susmayan yakarışların, ölmüş birine ölmüşlüğün yok. Ondandır.


Madem bu kadar güzel anıyı paramparça edecektin neden girdin hayatıma? Madem gidecektin neden sevdiğin şeyleri sevmeyi öğrettin. Oysa ben sadece sana, bir tek sana yandım.

Senden bahsederken hala sesim titriyor. Sesimin titremesinden komik olansa, hala senden bahsediyor olmam. Elimde değil, içimde bir yerlerde fısıltılar bitmediğini haykırıyor. Tanrı en hazin sonu bize yazdı. Ben bu hikayede lanetlenmiş olanım.


Bitmemiş gibi hissediyorsam eğer, sebebi; hiç başlamamış olmasındandır.

Sen de bitmemiş gibi hissediyorsan eğer, sebebi; yarım bırakmış olmandandır.