23 Aralık 2017 Cumartesi

Kavuşamadan Vedalaştık


Kendimden çıktım yola, kalbine doğru yol aldım. İlmek ilmek ördüğüm, sabırla işlediğim bu yolda beni bir hiçmişim gibi ortada bıraktın.

Git dediğinde lafını ikiletmeden gittim. Çok seviyordum, çok aşıktım. Sensiz nefes alamayacağımı biliyordum. Uğruna aştığım o çamurlu anılarını, yüreğinin çukurlarını, tenha sokaklarında çırpınışımı, uğruna verdiğim tüm savaşları bir kalemde silip attım. Nedenini bile sormadan öylece gittim. Çünkü seni ben yaratmıştım. Ve öyle hoyrat, öyle göklerde yaratmıştım ki, karşında dikilsem savurur atardın. Yuva olsam evi başıma yıkardın.

Sen benim hiç bitmeyecek olan çilemdin. Ben bunu bile bile öpüp başımın üzerine koydum seni. O denli sevdim sokağını, çukurunu, çamurunu, nefesinle beraber hayatıma soktuğun her şeyini.

Biz seninle kavuşamadan vedalaşmak zorunda kaldık. Ah şu imkansızlıklar.. Soldurdu tüm çiçeklerimi.

Sen mermi dolu bir tabancaydın ve ben ıskalamayacağını bile bile önüne atladım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder